Şimdi yükleniyor

HIV’le ilgili damgalanma ve ayrımcılık bilgisizlikten kaynaklanıyor

Kısa adı HIV olan İnsan İmmün Yetmezlik Virüsünün bağışıklık sisteminin en önemli hücrelerini hedef alarak bağışıklık yetmezliğine yol açtığını belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Bozkurt, HIV enfeksiyonunun küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi.  Dünya genelinde HIV ile yaşayan 40 milyon insan bulunduğunu ve her yıl 1,3 milyon yeni vakanın ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Fatma Bozkurt, hastalığın tedavilerle kontrol edilebildiğini ve doğru korunma yöntemleriyle tamamen önlenebildiğini kaydetti. Prof. Dr. Fatma Bozkurt, HIV virüsü ile ilgili ayrımcılık ve damgalanmanın HIV’le ilgili bilgisizlikten kaynaklandığının altını çizdi.

Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafıından “Bilimsel Etkinlikler Serisi 2025-2026” kapsamnında düzenlenen AIDS Farkındalık Haftası Etkinliği İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü (HIV) Paneli’nde uzmanlar tarafından HIV  virüsü, virüsün etkileri, tedavi ve korunma yötemleri ele alındı.

Prof. Dr. Selim Badur: “HIV yılda 660 binden fazla kişinin ölümüne yol açıyor”

Dr. Ralph A. DeFronzo Oditoryumu’nda gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını yapan İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, HIV enfeksiyonu nedeniyle yılda 660 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek “Bir pandemi söz konusu. HIV tedavisi ile ilgili çok yeni olumlu adımlar atılsa da özellikle damgalama ve dışlama gibi konularda çözülmesi ve atılması gereken adımlar olduğunu biliyoruz. Bugün bu konuların yanı sıra HIV tedavisindeki yeni gelişmeleri ele alacağız” dedi.

Damgalanma korkusu, sağlık hizmetlerine erişimi zorlaştırıyor

Kırmızı Kurdele Derneği Temsilcisi Arda Karapınar, HIV virüsünün etkilerine işaret ederek özellikle ayrımcılık ve damgalanma sorunlarına dikkat çekti. Dünya genelinde HIV pozitife yönelik önyargıların, virüsün ortaya çıktığı 1980’lerden bu yana her zaman var olduğunu belirten Karapınar, HIV pozitif bireylerin özellikle damgalanma endişesi nedeniyle sağlık hizmetlerine erişmede yaşadığı zorluklara değindi. Arda Karapınar, 54 ülkeden 3 bin 272 HIV pozitif kişiyle yapılan damgalanma ölçeği anketinde çalışmaya katılan kişilerin yüzde 21’inin HIV statülerinin ilgisiz kişiler tarafından öğrenilebileceği korkusuyla sağlık hizmetlerine erişmediklerini belirttiğini söyledi.

Prof. Dr. Fatma Bozkurt, HIV tedavindeki yeni gelişmeleri anlattı

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Bozkurt ise “HIV Önleme ve Tedavide Güncel Gelişmeler” başlıklı sunumunda HIV tedavisindeki son gelişmeleri anlattı.

Ayrımcılığın nedeni eğitim eksikliği

HIV virüsü ile ilgili ayrımcılık ve damgalanmanın HIV’le ilgili bilgisizlikten kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Fatma Bozkurt, “Bu ayrımcılığın sebebinin, HIV bulaş sebeplerinin iyi bilinmemesi ve eğitimsizlikten kaynaklandığını düşünüyorum. HIV, bir Hepatit B kadar bulaşıcı değil aslında. Ama davranışsal açıdan cinsel yolla bulaşan bir hastalık olması nedeniyle böyle bir önyargı var. Bulaş yollarının öğrenilmesi, bu açıdan önemli. HIV cinsel yolla bulaşıyor. Kan ve kan ürünleriyle, ortak enjektör kullanımı ile bulaşır. Tükürükle bulaşmaz. Aynı tuvalet ve havuz kullanımı ile bulaşmaz. Aynı ortamda çalışmak, aynı ortamı paylaşmak HIV için bulaş riski oluşturmaz. Toplumsal eğitim ve bilgilendirme önemli. Damgalanmanın önlenmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerekiyor. Gizli test merkezlerine erişim de önemli bir nokta. HIV olduğunu bilenlerin birçoğu damgalanma endişesi nedeniyle test yaptırmıyor. HIV olduğunu öğrenen kişinin nasıl tedbirler alması gerektiği konusunda da bilinçlenmesi ve bu konuda bir danışmanlık hizmeti verilmesi büyük önem taşıyor” dedi.

HIV enfeksiyonu küresel bir halk sağlığı sorunudur

HIV’in bağışıklık sisteminin en önemli hücrelerinden olan CD4 T lenfositlerini hedef alan ve zamanla bağışıklık yetmezliğine yol açan bir retrovirüs enfeksiyonu olduğunu belirten Prof. Dr. Fatma Bozkurt, “HIV enfeksiyonu küresel bir halk sağlığı sorunudur. Dünya genelinde HIV ile yaşayan 40 milyon insan bulunuyor. Her yıl 1,3 milyon yeni vaka var ve 630 bin HIV ilişkili ölümlerle karşı karşıyayız. Özellikle risk grubunda yüksek yayılım gösteriyor ve tedavi edilmediğinde bağışıklık yetmezliğine yol açarak vücudu enfeksiyonlara, kanserlere ve fırsatçı patojenlere karşı savunmasız hale getiriyor. Ancak tedavilerle kontrol edilebilen ve doğru korunma yöntemleriyle tamamen önlenebilen bir hastalıkla karşı karşıyayız” dedi.

HIV’in önlenmesinde davranışsal ve bilişsel korunma yöntemlerine dikkat çeken Prof. Dr. Fatma Bozkurt, güvenli cinsel davranış ve tek eşliliğin korunmada önemli olduğunu belirterek “Partnerin HIV durumu ile ilgili bilgiye sahip olunmalıdır. Düzenli HIV testi yaptırılması, yeni partneri olan herkes için erken tanı ve tedavi açısından önemlidir” dedi.

HIV tedavisinde tablet ve enjeksiyon yöntemleri kullanılıyor

Atlas Üniversitesi Hastanesi’nde HIV virüsü ile ilgili tedavilerin yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Fatma Bozkurt, tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi verdi. Tablet ve enjeksiyon yöntemlerinin uygulandığı tedavilerden bahseden Prof. Dr. Fatma Bozkurt, Cabotegravir Long-Acting isimli ilacın 2021’de FDA onayı aldığını belirterek “Dünyanın ilk uzun etkili PREP ilacı olan bu ilaç Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2022’de küresel HIV önleme kılavuzuna dahil edildi. 2025 itibarıyla 40’tan fazla ülkede kullanıma girdi, bazı ülkeler tarafından ulusal programlara dahil edildi. 2024 sonunda daha uzun süre etkili FDA onaylı ikinci antiviral Lenacapavir klinik kullanıma girdi. Bu ilaç HIV döngüsünün birden çok basamağını bloke ediyor” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorum gönder

You May Have Missed